'Uyanış ve Diriliş' konulu konferans düzenlendi

'Uyanış ve Diriliş' konulu konferans düzenlendi
Adıyaman Üniversitesi Yeniler Topluluğu tarafından Yazar Rabia Christine Brodbeck Sezai'nin konuşmacı olarak katıldığı 'Uyanış ve Diriliş' konulu konferans verildi.Konferans öncesi, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha...

Adıyaman Üniversitesi Yeniler Topluluğu tarafından Yazar Rabia Christine Brodbeck Sezai’nin konuşmacı olarak katıldığı ‘Uyanış ve Diriliş’ konulu konferans verildi.

Konferans öncesi, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü tarafından rektörlük makamında kabul edilen Yazar Rabia Christine Brodbeck Sezai, ziyaret esnasında Adıyaman Üniversitesi Onur Defterini imzaladı. Kendisini Adıyaman Üniversitesinde misafir etmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Rektör Prof. Dr. Gönüllü tarafından Yazar Brodbeck Sezai’ye Adıyaman’ın tarihi ve kültürel değerlerinden biri olan Cendere Köprüsünün maketi takdim edildi.

Adıyaman Üniversitesi Vehbi Koç Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa ise Rektör Gönüllü, üniversite akademik ve idari çalışanları ile öğrenciler katıldı.

36 yaşında Müslümanlığı seçen ve dönemin ünlü dansçılarından biri olan İsviçre asıllı Yazar Sezai, konuşmasında hayatında başına gelen en güzel şeyin İslam ile tanışıp Müslümanlık ile şereflendirilmesi olduğunu söyledi.

Namaz kılmadan namaza aşık olduğunu belirten Sezai, "Her zaman peşinden gidebileceğim bir kılavuz aradım. Müslüman olduktan sonra peygamberimizi aradığımı anladım. İslamiyet’le tanışmamı şöyle özetliyorum, ben aşka düştüm, aşık oldum, önce namaza aşık oldum sonra şahadet getirdim.

Yurt dışında sanatıma ve şahsım adına çok değer gördüm. Fakat aslında dünya sahnesinde alkışlanmak nefis için çok iyi bir şey değil. Ben namazda ve secdedeyken kendimi sahnede gibi hissediyorum. Namaza durduğumda hissettiğim heyecanı, dans ederken ve alkışlanırken hissetmedim. Dans ederken namaz için prova yapmışım. İbadetler arasında namaz en güzel ritüel" dedi.

1986’da New York’ta gezerken tesadüfen Türk mescidine girdiğini ve tasavvufla tanıştığını belirten Sezai, "Müslüman olmam, İslam ile tanışmam elbette tevafuk. Profesyonel dans etmek için New York’a gittim. Şehri gezerken farkında olmadan Türk mescidine girdik. İçeri girer girmez bende bir elektroşok oldu. İslam diniyle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Orada bize çok sıcak yaklaştılar. Hayat boyunca aradığım şeyi orada buldum ve Müslüman olmaya o an karar verdim. İslamiyet bir yaşam dini. Müslüman olunca hayatım tamamen değişti. İslam’daki ibadetler benim hayat reçetem oldu. Kimse bana namaz kıl demedi. Namazın çok önemli olduğunu içimde hissettim. Orada Allah’tan başka kimsem yoktu. İçim onunla dolu olduğundan kendimi yalnız hissetmedim.

Müslüman olmadan önce evlenmek gibi bir arzum yoktu. Müslüman olduktan sonra anne olmanın önemini kavradım ve içimde onu hissettim. Anneliğin kadının doğasının en önemli parçası olduğunu fark ettim ve Allah’ın nurunu çoğaltma düşüncesiyle çocuk sahibi olmak istedim. Merhamet, rahmet, cömertlik duygularını kazanıyorsunuz annelikle. Bunlar zaten İslam dinin de özü. Kitap bitince anne vasfıyla yazdığımı anladım” şeklinde konuştu.

Türk milletinin dünyada eşi benzeri olmayan bir topluluk olduğunu belirten Sezai, 15 Temmuz’daki hain darbe girişimindeki kenetlenmeyi örnek göstererek , “Asıl uyanış ve diriliş o gece oldu. Böyle bir millet görmedim. Bu kadar göğsü imanla dolu bir millet daha göreceğimi sanmıyorum” diye konuştu.

Konferans sonunda Rektör Gönüllü tarafından konuşmalarından dolayı Yazar Rabia Christine Brodbeck Sezai’ye teşekkür edilerek kendisine üniversite merkez külliyesi içerisinde adına dikilmiş fidanın sertifikası takdim edildi.

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir