Bekir Akbaş

Bekir Akbaş

Kaptan-ı Derya Hayreddin Paşa kimdir?

Bekir AKBAŞ (Malatya Gerçek Haber)

Hızır REİS’i anlat demişti bir arkadaşımız geçen gün ..!!

sıkılmazsanız uzun uzun yazayım,
sizde elinize çayınızı alıp keyifle okuyun..

Bir Osmanlı Sipahi’si olan, Yakup ağanın dört oğlundan en küçüğüdür Hızır Baba..

Ağabeyleri Oruç REİS, İshak REİS ve İlyas REİS gibi, kendisi de Cengâver bir denizci bir o kadar da kudretli bir savaşçıdır..

Hızır REİS, 1470’li yıllarda Midilli adasında doğmuştur.

her ne kada,  tarih onu Hayreddin Paşa olarak yazsa da, asıl adı Hızır Reis’tir.

Ona, “dinin hayırlısı” anlamına gelen “Hayreddin” adını, Osmanlı Devleti’ne yaptığı hizmetinden dolayı bizatihi Kanuni Sultan Süleyman Han vermiştir..
 
Ağabeyi Oruç Reis, genç yaşta deniz ticareti yaparken Rodos Şövalyelerine tutsak düşer..

yaşadığı olay yüzünden tüccar olmayı bırakıp, denizlere açılmaya karar verir..

Denizcilik serüveni bundan sonra başlıyor Yakup ağanın evlatlarının..

Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis’de ticareti bırakıp ona katılır..

Akdeniz kıyılarına korsan akınlar düzenleyip, ganimetler elde ederler.

Cerbe adasını üs olarak kullanan Yakup ağanın oğulları, Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayılır..

tarih 1515’i gösterdiğinde Cezayir’i tamamen ele geçirirler, ve Yavuz Sultan Selim Han adına para bastırarak bağlılıklarını bildirirler..

gel zaman git zaman, bir gün Sultan Süleyman divan toplantısında kullarıyla istişare halindeyken;

“Karada karşımıza çıkacak hiç kimse kalmamıştır, peki ya Denizleri ne yapacağız eyy paşalarım” der..

o günlerde meşhur İspanyol amiral Andria Doris, her yerde Osmanlı’nın karşısına çıkıyor ve zarar veriyor..

Paşalardan birisi cesaretini toplayıp “Hızır REİS’i çağırsak Hünkarım” der bir çırpıda..

Sultan Süleyman Han bir anda duraklar,

“Hızır REİS büyük bir Gazi’dir, ve bize her zaman bağlılıklarını muhabbetini bildirmiş bir kulumuzdur, tizz çağırın paşayı” der..

Hızır REİS o zaman Cezayir Sancakbeyi,
daha ziyade kendi kılıç hakkıyla kazandığı Cezayir’in Sultanıdır..

haberi alır almaz, en ileri gelen beylerini, kudretli komutanlarını, ve bölgenin alimlerini Cami’de topluyor..

ve başlıyor anlatmaya..

Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman Han bize bir davet göndermiştir, ben nasıl ki sizin Sultanınız isem, o da benim Sultanımdır, der.

Onun benim gibi binlerce kulu vardır, Sultanımın bana ihtiyacı varken ben buralarda duramam..

ben ona hizmete gideceğim,
siz ne diyorsunuz bu hususta Beylerim, der..

orada bulunanlar hep bir ağızdan;

“Baba REİS sen nerdeysen bizde hemen yanı başındayız, başımız yoluna fedadır” derler..

Hızır REİS’in Osmanlı hizmeti böyle başlamıştır.

hemen hazırlıkları tamamlayıp yola revan olurlar..

görülmemiş hediyelerle çıkılan bu yolculukta, yolda kendilerine rastlayan Venedik gemilerini de önüne katarak, büyük bir ihtişamla nihayet Payitaht-ı İstanbul’a giriş yaparlar..

yüzlerce köle, başının üzerindeki tepsilerle mücevher ve hediyeler sunuyordu Sultan Süleyman Han’a..

Hızır REİS, onca hediyenin üzerine birde Cezayir’in tapusunu sunmuştu Goca Süleyman’a..

tam o esnada birkaç cümle döküldü dudaklarından Hızır REİS’in..

Bir Hayreddin kulun geldi,
sen ol Şah-ı Süleyman-e,
Sana layık nemiz vardır,
kabul eyle fakirane.

Kanuni Sultan Süleyman Han hayretler içerisinde olan biteni seyretmektedir..

karşılama, merasim, temâşa bitmiş,
Divan TOY’una geçilmiştir..

Süleyman Han,
Hayreddin Paşayı Kaptan-ı Derya ilan eder..

şimdiki deyişle Deniz Kuvvetleri Komutanı..

Sağ kanat kumandanlığı Turgut Reis,
sol kanadı da Sâlih Reis’e verdiği,
kendisinin de tam ortada yer aldığı, Preveze Savaşını da anlatayım müsaade ederseniz..

uzun yazmışsın deyû sitem etmayın bu fakire.

konu tarih olunca; yatağına sığmayan görklü ırmaklar gibi, ovalara düzlüklere taşıyor içimdeki duygular..

Kanuni Sultan Süleyman Han, Cezayir Beylerbeyi sıfatıyla Hızır Reis'i donanmanın başına getirmiş,

Kapudan Hayreddin Paşaya, Osmanlı'da ilk olan KAPTAN-I DERYA ünvanı vermişti..

bir gün Divan toplantısı esnasında, İtalyanların efsanevi denizcisi Andrea Doria'nın adı geçer..

Sultan SÜLEYMAN Han, Andrea'nın adını anınca Barbaros Hayreddin Paşanın yüzü kıpkırmızı olur..

NOT: BARBAROS lakabı, ağabeyi ORUÇ REİS'ten kendisine miras kalmıştır.

Oruç Reis'in kızıl sakalları olduğu için, Venedikliler bu lakabı takmışlardı.

ağabeyi HAKK'a yürüyünce,
HIZIR REİS'e miras kalmıştır BARBAROS ismi..

böyle bir mel-ûn'un adı,
nasıl olur sizin ağzınıza yakışır Devletlûm der..

o melûn'un adıyla siz ağzınızı kirletmeyin Sultan'ım, o kefereyi ben yaklaşık 10 yıldır takip edip kovalıyorum, henüz karşılamadık, İNŞALLAH yakındır karşılaşmamız, der..

karşıma çıktığı yerde,
böcek gibi ezeceğim onu, der..

sene 1538...

Dünya tarihi,
bir daha yazılmayacak olan bir Zafere gebe..

27 Eylül 1538 yılında iki saatlik kısa bir sürede neticeye ulaşacak olan bir zafer bu.

PREVEZE körfezinde Cihan'ı titreten bir savaş

Haçlılar İtalyan ve Venediklilerin de desteğiyle, o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir hazırlık yaptılar, 600 parçalık bir donanma çıkardılar Osmanlı'ya karşı..

Kapudan Hayreddin Paşanın, Osmanlı adına 122 parçalık bir donanması vardır..

Osmanlı topraklarını baştan başa zaptedebilecek kıyıları çiğneyecek şekilde hazırlanan bir donanma vardı Haçlılarda, başlarında da Andrea Doria..

savaşın başlamasıyla BABA HIZIR'ın Levendleri ölümü öldürürcesine hücum ettiler küffarın üstüne..

size bu satırları yazarken,
adeta kılıç sesleri kulağımda çınlıyor..

savaş toplamda 2 saat sürmüştür.

Haçlı donanmasının üçte biri batırılmış, üçte biri esir alınmış, geri kalanlar ise canını zor kurtarıp kaçmışlardır..

Andrea Doria, bir daha denize açılmamaya yemin etmişçesine kaçıyordu..

bu savaştan sonra, Haçlı keferesi tahtadan gemi bile yüzdürememiştir AKDENİZ sularında..

Baba Hızır'ın, Sultan Süleyman'a olan sadakati,
ve Sultan Süleyman'ın da duasıyla;

ALLÂH, ZAFER nasip etmiştir Osmanoğullarına..

Beşiktaş'tadır Baba Hızır'ın kabri.

1546,
Denizin Bahr'ın babası ruhunu teslim etmiştir..

onun vefatının ardından, denizciler onu selamlamadan, top atışıyla yeri göğü inletmeden, ne tatbikata nede savaşa çıkmamışlardır..

taa kii tanzimat dönemine kadar..

tanzimattan sonra bu gelenek iptal edilmiş,
Hızır Reis'in adı bile anılmamıştır..

bu gelenek yıllar sonra  ilk defa, Mavi-Vatan 2019 tatbikatında tekrar yerine getirilmiş,

tatbikata çıkmadan önce;

tüm gemiler Beşiktaş'a, baba HIZIR'ın huzuruna vararak, yeri göğü inlaten top atışlarıyla KAPUDAN HAYREDDİN PAŞA'yı selamlamışlardır..

RABBİM CENNETİNDE MUHAFAZA BUYURSUN İNŞALLÂH.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bekir Akbaş Arşivi