Leyla Keleş

Leyla Keleş

Namaz

Leyla Keleş (Malatya Gerçek Haber)

  

İman ettiğimiz günden beri, bu böyledir ki namazı boynumuzun borcu bildik. İman ettiğimiz gün doğduğumuz gün, odur ki; İslam fıtratı üzerine geldik dünyaya, anne babamızın Müslüman oluşu ile lütuflandık ve Müslüman doğduğumuz gibi Müslüman yaşıyoruz, Elhamdülillah...

 

 

Kul istedi, Allah nasip etti; kılıyoruz. Elhamdülillah ancak kılışlarımız yarım, tadilimiz erkansız, huşumuz bigarip...
-Öyleyse kılmayalım mı? ( Nefis mutlaka söyler.)
-Tabi ki hayır, aksine 'şeytan namazımızla uğraşıyorsa doğru yoldayız'dır, diye düşünüyorum. Allah kabul etsin kılışlarımızı...

 

 

Namaz, Allah'ın kulundan istediği en büyük ibadet ve öyle ki tüm ibadetlerden bir parçayı içerisinde barındırıp da hiç birisine benzemeyen, nefse zor, yüreğe ve bedene kolay, mala yüksüz, mekana bağımsız, boyna borç bir ibadet...

 

 

Kendime hep demişimdir; İslam'ın şartı kaç? Beş... Eee beş taneden ilki kelime-i şahadet, elhamdülillah tamam, duyduk kabul ettik. Olduk mu müslüman??? Yok öyle hemen, daha 4 şart daha var. Bir de oruç var ki onu genelimiz hatta çoğumuz tutarız, gelenek görenek, 'aman el ne der' kaygısı da var biraz ki namazsızların bile yaptığı bir ibadet. Allah'a şükür Ramazan orucumuzu da tuttuk mu? Bir şekil tuttuk, Allah niyetlerimizi halis etsin ve oruçlarımızı kabul buyursun. İki şart zaten çoğumuza farz olmuyor, maddi bir cihet içerdiğinden. Zekat verecek mülkümüz de yok, hacca gidecek malımız da... Geriye kalıyor can alan şart; NAMAZ!!!

 

 

Kıldık mı namazlarımızı? Kaç kez kazaya bıraktık? Kasten kaç kez terkettik? Allah'a hamd olsun bile bile bırakmayız biliyorum ama yine de kaçan namaz vakitleri olmuyor mu? Malesef oluyor. İşte buna kaza diyoruz. Yani İSTEMEDEN OLAN, kastlı olmayan değil midir KAZA denen şey??? Eee ama kardeşim sen diyorsun ki "akşam hepsini kaza ederim." Oldu mu şimdi arabanın önüne atlayıp da "ya aslında bu bir kazaydı" demek? Hele hele emekli olunca kılarım mantığındaki insanlara acayip hayret etmişimdir. Neyse Allah hidayet versin. Onlara söyleyecek söz bulamıyorum. Allah, önce mantık versin mantık... Emekli olma garantisini, o yaşa gelebilme imkanını sana kim verecek? Allah!!! O zaman vakti verene vaktinde şükretsen n'olur??? Belki vaktin olmayacak, bilemezsin ki; mezarlıklar çocuklarla dolu, senin yaşındakileri mi kabul etmeyecekler???

 

 

Ölüm bu kadar yakınken insana, insan çıkacağı yolculuğa hazırlanmadan mı çıkacak?? Hem de sonsuzaaaaa kadar sürecek bir yolculuğa, ahirete, eli boş mu gidecek??? Hayret!!! Evden çarşıya giderken bile 2 saat süslenen insanoğlu, dünyadan ahirete giderken hiç mi hazırlık yapmayacak???

 

 

N'olur namaz kılın Ey Müm'inler!!! Bu hitaptaki mantıksızlığı fark ettiniz mi??? Allah'a inanlara "namaz kıl" diyoruz, yani Müslümanlara... Ne kadar acı bir durum, bu ne bahtsız bir çelişki. Üzülüyorum; gözümün önünde inandığı halde namaz kılmayan onlarca genç var!!! Ne yapabiliyorum, onların haberi olmadan namaz kılsınlar diye onlara sürekli dua ediyorum. Duayı da küçümsemiyorum, çünkü Allah bizim başkalarına ettiğimiz duaları hemen kabul eder, biliyorum. Allah aşkına, namaz kılanların namaz kılmayanlara, namaz kılmaları için ettiği dua mı kabul olmayacak? Allah'ın izni ile duaların içerisinde en kıymetlisi budur benim gözümde. Düşünsenize, çok sevdiğiniz birisinin bırakın dünyasını ahiretini düşünüyorsunuz, "aman o yanmasın" diye... Bundan daha kıymetli bir sevgi olabilir mi? Arkadaşlık da, akrabalık da, kardeşlik de, evlatlık da, anne-babalık da hep dünya için değil ya, biraz da AHRETLİK SEVİN sevdiklerinizi... Şimdi CAN AHRETLİĞİM geldi aklıma, Fatma... Tertemiz bir insan.Duasında yer aldığım için övündüğüm.. Duamda her zaman yeri olan kansız karınsız kardeşim... Allah ondan razı olsun. Biz iman tazelerdik onunla. Hâlâ da öyle yaparız. Allah size de ahiretinizi düşünen dostlar nasip etsin. Namazlarınızı düşünen ve sizin daha iyi biri olmanız için çabalayan insanlarla karşılaştırsın Rabbim. Sevene sevdiğinin gönlünü hoş tutmak yakışır; Allah'ı seviyorsanız kılın namazlarınızı!!! (teşbihte hata olmaz kaidesince affola)

 

 

Allah için ve Resulüne benzemek için, rıza- İlahi için kılın namazlarınızı, arkasından dua edin uzun uzun ve bu kardeşinizi de unutmayın dualarınızda. Allah yüreğinize namaz aşk ve şevki versin. Aşk vermese bile namaz hassasiyeti ve bilinci nasip etsin. Sevmeseniz de istemeseniz de kılmaktan kendinizi alamayın inşallah, zaten er ya da geç seversiniz, namaz kendini sevdirir. Hadi başlayın İkindi vakti şimdi... Allah kabul buyursun namazlarınızı, Dua ve selametle, Allah yar ve yardımcınız olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Leyla Keleş Arşivi